Examples of using "оптимистом" in a sentence and their turkish translations:
Tom iyimser görünüyor.
Sen iyimser olmak zorundasın.
İyimser olmak zorundayım.
Sen her zaman bir iyimserdin.
Nasıl bu kadar iyimser kalabiliyorsun?
Tom asla iyimser değildi.
Hep iyimser kalmaya çalışırım.
Asla iyimser değildim.
İyimser olmaya çalışın.
Onun bütün aksiliklerine rağmen, o iyimser olmaya devam etmektedir.
İyimser bir Alman ve kötümser bir Alman arasındaki fark nedir? İyimser İngilizce öğrenir; kötümser Rusça öğrenir.