Examples of using "одиннадцати" in a sentence and their turkish translations:
Saat 11 civarı.
Bir takım on bir kişiden oluşur.
Bir futbol takımı on bir kişiden oluşur.
Sekizden on bire kadar eğitim görüyorum.
Ben genellikle yaklaşık on birde yatmaya gitmek zorundayım.
Ben zar zor on bire kadar mektubu bitirebildim.
Ben 11 yaşında bir kızım.
Jane on bir yaşından beri filmlerde oyunculuk yapıyor.
Nadiren, kırk yılda bir, on birden önce yatmaya gider.
Tom ve onun arkadaşları on bir erkek ve kadının boğazlarını kesti.