Examples of using "обычного" in a sentence and their turkish translations:
Ben her zamankinden daha erken kalktım.
O, her zamanki ücretin iki katını ödedi.
Bugün her zamankinden biraz daha sıcak.
Her zamankinden daha çirkin görünüyorsun.
Ben her zamankinden daha erken geldim.
Tom her zamankinden erken kalkmıştı.
Tom her zamankinden daha erken kalktı.
Tom her zamankinden daha hızlı konuşuyordu.
Her zamankinden biraz daha geç yatmaya gittim.
Her zamankinden daha geç yatmaya gittim.
O, eve her zamankinden daha geç geldi.
Bugün her zamankinden biraz daha sıcak, değil mi?
Ay bu gece normalden daha parlaktır.
Tom kahvaltı için her zamankinden daha erken indi.
John normalden çok daha önce kalkmıştı.
John, her zamankinden çok erken kalktı.
Tom dün her zamankinden daha erken geldi.
Tom bugün her zamankinden daha erken geldi.
Bu sabah her zamankinden daha erken kalktım.
O, bu sabah her zamankinden daha erken kaktı.
- Hafta sonlarında normalden daha geç kalkarım.
- Hafta sonlarında her zamankinden daha geç kalkarım.
Tom bu sabah her zamankinden daha erken kalktı.
Her zamankinden biraz daha erken yatmaya gittim.
Bugünkü matematik dersi her zamankinden daha ilginçti.
Bu gece, Tom her zamankinden daha iyi şarkı söyledi.
Tom dün her zamankinden daha sonra eve geldi.
Tom bugün her zamankinden daha erken eve geldi.
Bugün eve her zamankinden daha erken geldim.
Tom bu sabah her zamankinden daha erken uyandı.
Onun gücü, sıradan bir insanınkinden çok daha büyüktür.
Tom dün işten eve her zamankinden daha geç geldi.
Ben her zamankinden daha erken kalktım.
İlk trene yetişmek için her zamankinden daha erken kalktım.
Bu sabah her zamankinden bir saat erken kalktım.
Tom bu sabah her zamankinden daha erken okula geldi.
Toplantı her zamankinden daha erken sona erdi.
O her zamankinden daha iyi söyledi.
O, her zamankinden daha erken kalktı.
Ben her zamankinden daha geç vardım.
Öğlen yemeğini normalden erken yedik ve on iki buçukta dışarı çıktık.
O, her zamankinden daha erken geldi.
Tom her zamankinden daha yüksek sesle konuştu.
Her zamankinden önce kalkmıştım.
Parlak dolunayın altında... ...ailesinden normalden fazla uzaklaşıyor.
Tom iş için her zamankinden daha erken ayrıldı.
Tom bugün eve her zamankinden daha geç vardı.