Examples of using "музыке" in a sentence and their turkish translations:
O, müzik hakkında konuştu.
Ben müzik hakkında konuştum.
Tom müzik hakkında konuştu.
Sen bir müzik dahisisin.
Biz müzik hakkında konuştuk.
Tom müzik hakkında konuşmayı sever.
Tom müzik hakkında çok şey bilmiyor.
Senin müziğe doğuştan yeteneğin var.
Müziğe yeteneği var.
Ben müzik hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
O, hayatını müziğe adadı.
Müzik hakkında konuşabilir miyiz?
Bayan Green bize müzik öğretir.
Müzik hakkında çok şey biliyorum.
Klasik müzik hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
İyi bir müzik zevkin var.
Bob rock müziğe ilgisini kaybetti.
Onun müzik için doğal bir eğilimi var.
Müzik hakkında konuşmak istemiyorum.
O, müzik öğrenimi için İtalya'ya gitti.
Müzik hakkında konuşabiliriz.
Tom müziğin hakkında ne düşünüyor?
Tom ve ben müzik hakkında konuştuk.
- Başıyla müziğe eşklik ediyor.
- Kafasıyla müziğe tempo tutuyor.
Klasik müzik hakkında çok az şey biliyorum.
Tom klasik müzik hakkında bir şey bilmiyor.
Şimdiye dek, müzik öğrenmek çok kolay gelebilir,
O, bugünlerde kendini müziğe adadı.
Kısaca anlatmak gerekirse, onun müzik yeteneği yok.
Tom bize müzik öğretti.
Ben Japonya'ya dönmeden önce Boston'da müzik okuyordum.
- O, otuz yıl boyunca müzik öğretti.
- Otuz yıldır müzik öğretiyor.
Müzikte zevkler kişiden kişiye değişir.
Müzikte veya konuşmada, bir duraklama sık sık dramatik bir etki için kullanılmaktadır.
Müzik eğitimi yapmak için Fransa'ya gitti.
Jack'in müzikte iyi olmadığı doğru değil, aksine, o piyanoyu iyi çalar.
Tom'un ve Mary'nin klasik müzik hakkında çok şey bildiklerini düşünmüyorum.