Examples of using "конца" in a sentence and their turkish translations:
birini sonuna kadar savunmak veya sonuna kadar kötülemek
Onlar sonuna kadar savaştılar.
O, sonuna kadar mücadele etti.
Bu, sonun başlangıcıdır!
Bu, sonun başlangıcıdır!
Bu sonun başlangıcıdır.
Biz sonuna kadar kalacağız.
Yol boyunca şarkı söylüyorum.
yahu sonuna yetiştik böyle
Şikâyet etmeyi bırakmıyor.
Sonunu göremiyorum.
Onlar durmadan kavga eder.
Görünürde hâlâ bir son yok.
Sonuna kadar savaşalım!
ve saldırıyı gerçekleştirdi.
ve sürekli kendime soruyordum:
çeksinler yahu sonuna kadar çeksinler
Yağmur hiçbir durma işareti göstermiyor.
Lütfen bu ayın sonuna kadar bekle.
Caddenin sonuna kadar dümdüz git.
Onlar hafta sonuna kadar buradalar.
Konserin sonuna kadar kaldın mı?
Aralığın sonuna kadar böyle devam etti.
Biz bütün yolu gitmedik.
Sonuna kadar devam edeceğiz.
Tam olarak emin değilim.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
Sonuna kadar savaşacağım.
Hafta sonuna kadar dönerim.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
Tom asla hiçbir şeyi tamamlamaz.
Kendimden tamamen emin değildim.
hayatları boyunca gurur duyacakları bir miras da olabilir.
Sonrasında, laneti desteğe dönüştürebiliriz.
- Dersin sonuna kadar on dakika kaldı.
- Dersin bitimine 10 dakika kaldı.
Konu henüz tam olarak araştırılmadı.
Şimdi ve hafta sonu arasında bunu bitireceğim.
Zamanın sonu yoktur. Sonsuzdur
Bu, onlar için sonun başlangıcıydı.
Sondan üçüncü satırda bir hata var.
Yaz'ın geri kalanında çalışmayı planlıyorum.
Planlarını yerine getirmen gereklidir.
Kimse oldukça emin değildi.
Bu formu doldurmayı bitirmedin.
Bunun sonun başlangıcı olduğunu biliyorum.
Tom işleri nasıl yaptıracağını biliyor.
İşi bu ayın sonuna kadar bitir!
Anne bir şey başarmayacak.
Hayatımın geri kalanı boyunca seni seveceğim.
Sen her şeyi başından sonuna kadar okumak zorunda değilsin.
İşte tehlike buydu, yolun sonunu görmeden kayarsanız bu olur.
Fakat yer kavgası asla son bulmayacak.
Bu yoruma ben de sonuna kadar katılıyorum
ve on yılın sonundan önce aya bir astronot indirmeleri mümkün görünüyordu .
tamamen anlamadığım bir şey üzerine çalışmama rağmen
Planını gerçekleştirmelisin.
Korkulu bir son sonsuz bir korkudan daha iyidir.
Yılın sonundan önce sadece birkaç gün var.
Kitabı başından sonuna kadar okudum.
Cadde boyunca yürüdüm.
Oyunu başından sonuna kadar izledim.
Tom hala tamamen ikna olmuyor.
Dersin bitimine kadar sadece on dakika var.
Biz onu başaramadık.
En geç ayın sonuna kadar evi boşaltmamız gerekiyor.
Batı'da 20. yüzyıl kadar geç bir zamanda gerçekleştiriliyordu.
O her zaman şikâyet ediyor.
Hafta sonuna kadar halledecek çok işim var.
Hikayeyi bize baştan sona anlat.
Baştan sona tüm kağıdı okudun mu?
Haftanın sonuna kadar ev ödevini teslim etmeniz gerekiyor.
Hikayeyi başından sonuna kadar biliyorum.
O tuttuğunu koparıyor.
Ben baştan sona filmi iki kez izledim.
Hafta sonuna kadar bitirecek çok işim var.
Yıldızspor ligde sondan üçüncü.
Yüzünün solgunluğu onun trajik sonunun habercisiydi.
Kelimeleri sizi kuvvetlendirmeli, moralinizi bozmamalı.
Hayatının geri kalanında bu işi mi yapıyor olmak istersin?
Sonuç olarak dünya 21 Aralıkta sona ermedi gibi görünüyor.
Bitiremeyeceğin bir şeye başlama.
Haftanın sonundan önce Tom'u göreceğimize bahse girerim.
Ölene kadar cezaevinde kalmanı umuyorum.
O, ölene kadar en iyi arkadaşım olarak kaldı.
Bitiremiyeceğin bir şeye başlama.
O, bütün hikayeyi uydurdu.
Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da yaşamaya karar verdi.
Eylül sonuna kadar bir kitapçıda tam gün çalışıyorum.
Bütün kütüphane kitaplarını yıl sonundan önce getirmelisin.
Tom ve Mary hayatlarının geriye kalan kısmı boyunca birlikte yaşamayı planlıyorlar.
Uruguay, Güney Amerika'nın en küçük ikinci ülkesidir.
Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.
Sana karşı başından sonuna kadar dürüst olacağım.
- Filmin sonuna bakmadım.
- Filmin sonunu izlemedim.
- Filmin sonunu görmedim.
İnsan ölçüleriyle düşünürsek, her gece 400 kilometrelik gidiş geliş demek bu.
Bu hafta sonuna kadar bana biraz ödünç para verir misin?
Ben eylül ayı sonuna kadar bir kitapçıda tam zamanlı olarak çalışacağım.
Hafta sonuna kadar halledecek çok işim var.
Parayı ve teknolojiyi dünyanın bir tarafından diğerine taşımak yeterli değildir.