Examples of using "жуткое" in a sentence and their turkish translations:
Bu yer tüyler ürpertici.
Ne korkunç bir israf!
Gizemli, korkulası bir yerdir.
Onun korkunç bir içki sersemliği var.
Bu çok korkutucu bir yer.
Tom'un berbat bir baş ağrısı vardı.
O gün korkunç bir şey oldu.
Berbat bir içki mahmurluğum var.
Ertesi gün, hepimiz korkunç içki mahmurluğu geçirdik.
Burası oldukça ürkütücü ve burada olmamız gerektiğinden daha fazla kalmamalıyız.