Examples of using "дорогую" in a sentence and their turkish translations:
Büyükbabası ona pahalı bir oyuncak aldı.
Tom pahalı bir gitar satın aldı.
Tom pahalı bir araba satın aldı.
Tony'nin pahalı bir araba satın aldığını duydum.
Her zaman pahalı elbiseler alır.
Tony pahalı bir araba aldı gibi görünüyor.
Tom sık sık pahalı kıyafetler satın alır.
Tom çok pahalı bir kamera satın aldı.
Tom Mary'ye pahalı bir oyuncak verdi.
Tom genellikle pahalı giysiler alır.
Tom'un pahalı bir araba satın aldığını duydum.
- Tom genelde pahalı kıyafet almaz.
- Tom genelde pahalı giyinmez.
Daha süslü, daha pahalı kıyafetler satın aldım.
Çok az sayıda insan böylesine pahalı bir arabayı satın alabilir.
Bir kitabı bu kadar pahalı alamam.
Mary pahalı marka kıyafetler giymek istemiyor.
Tom, Mary'nin pahalı Çin Ming vazosunu kırdı.
Sonunda satıcı pahalı makineyi almam için beni ikna etti.
Onlar pahalı giysiler giyiyorlar.
Böylesine pahalı bir arabayı almayı göze alamam.
Bana en pahalı olanını ver.
Tom'un çok parası olsa muhtemelen kendine pahalı bir araba alır.
Tom restoranın sunduğu en pahalı yemeklerden birini yerken özel bir masada tek başına oturuyordu.
Daha pahalı olanı alacağım.