Examples of using "вступить" in a sentence and their turkish translations:
gerçek dünyaya adım atmaya hazırlanıyordum.
Kulübe girmek istiyorum.
Hangi klube üye olmak istersiniz?
Arnavutluk, Avrupa Birliği'ne katılmak istiyor.
Masaru İngiliz Kulübüne katılmak istiyor.
Takımına katılmak istiyorum.
Tom kulübümüze katılmak istiyor.
Hangi kulübe katılmak istersiniz?
Ekibe nasıl katılabiliriz?
Tom beni kulübüne katılmam için ikna etti.
Hangi kulübe katılmak istersiniz?
Dans kulübüne nasıl katılmak istersin?
Kulübümüze katılması için onu ikna edebilir misin?
Koroya katılmak için müzik okuyabilmelisin.
Kulübümüze katılmak isteyen herkes kabul edilecek.
Bir bir erkek olsaydım beyzbol takımına katılırdım.
Onlar evlenmeye karar verdi.
Tom grubumuza katılmak istemiyor.
Niçin partimize katılmıyorsun?