Examples of using "вращается" in a sentence and their turkish translations:
Ay, Dünya'nın etrafında döner.
Dünya dönüyor.
Dünya, güneş etrafında döner.
Dünya, kendi ekseni etrafında döner.
Birçok uydular Satürn'ün etrafında dönmektedir.
Hikaye bir aşk üçgeninin etrafında döner.
Bu gezegen iki yıldızı yörüngesine alır.
Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.
- Tom Güneş'in, Dünya'nın etrafında döndüğünü sanıyor.
- Tom güneşin dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyor.
- Tom'a göre güneş dünyanın etrafında dönüyor.
Dünya seks, para ve uyuşturucu etrafında dönüyor.
Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.
Dünya ayın etrafında değil güneşin etrafında döner.
Biz dünyanın güneşin etrafında hareket ettiğine inanıyorduk.
Hubble onların etrafında dönüyor, böylece yerini saptayabiliyor.
İnsanlar güneşin, dünyanın çevresinde döndüğünü düşünürlerdi.
Dünya, Güneş'in etrafında döner.
Dünyanın güneşin etrafında gezindiğinden emindik.
Bilim insanları güneşin yörüngesinde yaklaşık 100 milyon kuyruklu yıldız olduğunu düşünüyorlar.
Dört Amerikalıdan biri, Dünya'nın Güneş etrafında döndüğünü bilmiyor.
Dünya 23,5 derecelik açıyla hareket ettirildiğinde hayali bir eksen üzerinde döner.
Ekvatorda, Dünya yaklaşık saatte 2200 kilometre hızla dönüyor.
Bir hidrojen atomu çekirdeği tek bir protondan oluşur. Bu protonun etrafında tek bir elektron döner.
- Güneş - aslında tüm güneş sistemimiz - Samanyolu Galaksisinin merkezinde döner.
- Güneş, daha doğrusu tüm Güneş sistemi, Samanyolu galaksisinin merkezi etrafında dönmektedir.
Kimse dünya ekonomisinin Amerikan ekonomisinin etrafında döndüğü gerçeğini reddedemez.
Dünya dönüyor diyenlerin işkence ile öldürüldüğü bir dönemden bahsediyoruz
Uranüs, ekseninde çok fazla yana yatar öyle ki yan tarafı etrafında döner. Bu yüzden, kutupları bazen neredeyse direk güneşi işaret eder.
1632'de Galileo, Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde döndüğünü söyleyen bir kitap yayınladı. Katolik Kilisesi onu tutukladı ve yargıladı.