Examples of using "верьте" in a sentence and their turkish translations:
İnan.
Allah sizi inandırsın.
Söylediklerimle yetinmeyin.
Hemen inanmayın. Teyit edin.
- Kitle iletişim araçlarına asla inanma.
- Kitlesel medyaya asla inanma.
Kendine inan.
Tom'a inanma.
Ona inanma.
- Ona inanma!
- Ona inanmayın.
Medyaya inanma.
İnansan da, inanmasan da, o doğrudur.
Özel kuvvetler hakkında duyduğun her şeye inanma.
Bunların hiçbirine inanma.
İnan bana.
İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.
Ona ister inanın ister inanmayın.
Ona inanma!
Duyduğunuz her şeye inanmayın.
O konuda tek bir kelimeye bile inanma.
Otuzun üzerinde kimseye güvenme.
- Onların sözüne güvenme.
- Onların ipiyle kuyuya inme.
Tom'un söylediği hiçbir şeye inanma.
Tom'un söylediğine inanma.
Tom'un söylediği her şeye inanma.
Ona güvenme.
- Onun söylediğine inanma.
- Söylediklerine inanma.
Gerçeği arayanlara inan ve onu bulanlardan kuşkulan.
- Benim hakkımda duyduğun her şeye inanma.
- Benim hakkımda duyduğunuz her şeye inanmayın.
Her şeyi bildiğini iddia eden insanlara inanma.
Onun söylediği bir şeye inanma.
Onun söylediği hiçbir şeye inanma.
İster inanın ister inanmayın, onun üç çocuğu var.