Examples of using "близка" in a sentence and their turkish translations:
Umudunu kaybetmeye başlıyordu.
mümkün olan en geniş çapta insanın hoşuna gidebilmeli,
Türkiye'nin neredeyse tamamına yakını Anadolu levhasında yer almakta
İkinci Dünya Savaşının etkisine yakın neredeyse şu anki durum
Anne ve babana yakın mısın?