Examples of using "Широкие" in a sentence and their turkish translations:
Hokkaido'daki caddeler geniştir.
Mary'nin geniş omuzları var.
Benim geniş omuzlarım var.
Onun geniş omuzları var.
Tom'un geniş omuzları var.
Jim'in geniş omuzları var.
Oturma odamda geniş pencereler var.
Kapı arabanın geçmesi için yeterince geniştir.
Onun geniş omuzları vardı.
Tom'un geniş omuzları ve dar kalçaları vardır.
Mary'nin dar omuzları ve geniş kalçaları vardır.
Geniş, kıllı ayaklarıyla en derin karda bile süzülerek ilerler.
Tom'un çok geniş omuzları var.
Kapı bir araba için çok dar.