Examples of using "Средней" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir lise öğrencisidir.
Lise müdürüdür.
- Ben bir lise öğrencisiyim.
- Ben liseliyim.
Benim derecem ortalamanın üstündedir.
Lise yeterli değildir.
İzmir Atatürk Lisesinden mezun oluyor
ortaokulda öğretmeninin gözünü morartıyor
Tom bir ortaokul öğretmeni.
Tom liseden beri çok değişti.
Babam bir lisede İngilizce dersine giriyor.
Lisede İngilizce dil bilgisi öğretir.
üst kısımda değil orta kısımda şişme gözlemleniyor.
Ama, mesele şu ki, South Dakota'da
küresel ısınmayı 2 santigrat derece ile sınırlandırmayı hedefliyordu,
Ben ortaokulda iken futbol kulübünün bir üyesiydim.
Ben Boston'da bir lisede Fransızca öğrettim.
- Kazakistan, Orta Asya'daki en geniş ülkedir.
- Kazakistan Orta Asya'daki en büyük ülkedir.
Ben bu kitabı lisedeyken okudum.
Ortaokulda iken Tom Mary'ye çok fena tutuldu.
Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya
ve bundan ortaokul ve lise öğrencilerinin de faydalanmasını sağlamak.
Vefa lisesinde 11 yıl okudu
Ben lisedeyken Tom benim erkek arkadaşımdı.
Geçmişte lisede, her sabah altıda kalkardım.
Ben yüzmeyi severdim. O, lisede favori sporumdu.
ya da gidip lise 1 fizik okusun öğrenir demiş Poyraz Ölmez
Tom lisedeyken şiirler yazdı.
Tom hâlâ lisede iken evsizler barınağında bir gönüllü olarak çalışmaya başladı.
1873 yılında bütün ailesiyle birlikte Varşova'ya taşındı ve o zamandan sonra Veteriner Enstitüsü ve bir ortaokulda Almanca dersi verdi.
Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor.