Examples of using "Слабое" in a sentence and their turkish translations:
Onun sağlığı kötü.
Matematik onun zayıf noktasıdır.
Tom görme engelli.
O onun zayıf noktası.
Tom'un sağlık durumu kötü.
Tom'un zayıf bir kalbi var.
Bu onun zayıf noktası.
- İnternet bağlantım yavaştır.
- İnternet bağlantım yavaş.
Ben onun kötü sağlığı hakkında endişe duyuyorum.
Büyükannemin zayıf bir kalbi var.
Sağlığının az olması onu seyahatten alıkoydu.
Ben onun zayıf bir kalbi olduğunu bilmiyordum.
Benim kötü görüşüm var.
- Zincir en zayıf halkasından daha güçlü değildir.
- Zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür.
- Bir zincir ancak en zayıf halkası kadar kuvvetlidir.
- Zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır.
Görme yeteneğim iyi değil.