Examples of using "Пропасть" in a sentence and their turkish translations:
Otobüs uçuruma yuvarlandı.
Biz ayrı dünyalarız.
Uçurum neredeyse diktir.
Tren uçuruma yuvarlandı.
Uçurum ne kadar derin?
- O uçuruma düştü.
- Uçurumdan aşağı yuvarlandı.
Onlar arasında derin bir anlaşmazlık açıldı.
Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.
An, Ney gibi askerler tarafından sevilen Mareşal ile sevilmeyen Davout
Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı.
Araba uçuruma düşseydi hepsi ölecekti.
Otobüs uçuruma yuvarlandı.
- Halkanın biri kopuksa, tüm zincir kopuktur.
- Tesbih bir yerinden koparsa tüm taneleri dökülür.