Examples of using "Teto" in a sentence and their turkish translations:
- Tavana ulaşabilir misiniz?
- Tavana ulaşabiliyor musun?
O evsiz.
Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.
O evsiz.
Tavanda bir sinek gördüm.
Çatı damlıyordu.
Tavanda bir yusufçuk var.
Tom tavanı gösterdi.
Tom tavana dokunabilir.
Tom tavana baktı.
Tavan akıyor.
Tavandan sarkan güzel bir avize vardı.
Tavana asılmış lamba.
Tom tavana bakıyor.
Tom tavanı işaret etti.
O, tavanı maviye boyadı.
Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.
- Bir sinek tavanda yürüyebilir.
- Sinek tavanda yürüyebilir.
Tom tavanı beyaza boyadı.
O arabanın port bagajı var.
Tom sabahı tavanı boyayarak geçirdi.
Tom tavanı açık maviye boyadı.
Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.
Burada kalamayız. Çatı çökmek üzere.
Tom tavana boş boş bakarak kanepede yatıyordu.
Tom kafasını arabanın çatısına çarptı.
Katedralin tavanında dini bir resim vardı.
Tom ve Mary aynı çatı altında yaşıyor.
Büromun tavanında bir yarasa var!
Tavanı ne renge boyayacaksın?
Tom yatakta yatıyordu, tavana bakıyordu.
Tom arabanın çatısına başını çarptı.
Fadıl ve Leyla aynı çatı altında yaşıyorlardı.
Bu tür bir şey işe yarayabilir. Güzel ve üzeri kapalı doğal bir sığınak.
Ben hediyeleri tavan arasına koydum.
Everest Dağı, tabiri caizse, dünyanın çatısıdır.
Gıda bankalarına verin. Evsiz sosyal yardım kuruluşlarına verin.
Yapacak bir şeyiniz yoksa, odanızın tavanına bakın.
Tom tavana baktığında gözüne bir damla su düştü.
Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.