Translation of "Seguinte" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Seguinte" in a sentence and their turkish translations:

... a geração seguinte.

Yeni nesil.

- Tom faleceu na noite seguinte.
- Tom morreu na noite seguinte.

Tom ertesi gece öldü.

- Escreva sobre o seguinte tópico.
- Escreve sobre o seguinte tópico.

Aşağıdaki konu hakkında yazın.

- Eu sugeriria a seguinte mudança.
- Eu sugeriria a seguinte alteração.

Şu değişikliği öneririm.

E amanhã no dia seguinte

Üstelik yarın öbür gün

Ele morreu no dia seguinte.

Ertesi gün hayatını kaybetti.

Na manhã seguinte, ele partiu.

- Ertesi sabah, o gitmişti.
- Ertesi sabah o ölmüştü.

Eu sugeriria a seguinte mudança.

Şu değişikliği öneririm.

Ele ganhou a eleição seguinte.

O, bir sonraki seçimi kazandı.

A inferência obtida é a seguinte

elde edilen çıkarım ise şu

Agora está escrito da seguinte forma;

Bizde artık şu şekilde yazılıyor ;

No dia seguinte... ... veio um tubarão.

Ertesi gün, büyük bir köpek balığı geldi.

Ela me ligou no dia seguinte.

Ertesi gün beni aradı.

Ele me ligou no dia seguinte.

O ertesi gün beni aradı.

No dia seguinte o hussardo piorou.

Ertesi gün süvari eri daha kötüydü.

O Hamilton morreu no dia seguinte.

Hamilton ertesi gün öldü.

A situação mudou no ano seguinte.

Durum ertesi yıl değişti.

Transmitiu os seus genes à geração seguinte.

Genlerini bir sonraki nesle aktardı.

Aterramento plano dá o seguinte exemplo novamente

düz dünya'cılar yine şu örneği veriyorlar

No dia seguinte à votação do Brexit,

Brexit oylamasından sonraki gün,

No dia seguinte, Isabela voltou para casa.

Ertesi gün, Isabela eve geri geldi.

Ele desceu na estação de ônibus seguinte.

O, bir sonraki otobüs durağında indi.

No dia seguinte, almoçaram em um restaurante.

Sonraki gün bir restoranda yemek yediler.

No dia seguinte, pediu desculpas à irmã.

Bir önceki gün kız kardeşin ile tartıştım.

Havia feito a seguinte declaração em terapia intensiva

yoğun bakımdan şu açıklamayı yapmıştı

Entrar na água na manhã seguinte foi assustador.

Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.

Ele disse voltar para casa o dia seguinte.

O, ertesi gün eve gideceğini söyledi.

Na manhã seguinte, ele desapareceu sem qualquer explicação.

Ertesi sabah herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu.

Eu deveria voltar para casa no dia seguinte.

Ertesi gün evde olmalıyım.

Na manhã seguinte, tomamos café da manhã juntos.

Ertesi sabah, biz birlikte kahvaltı yaptık.

Tom veio me ver só no dia seguinte.

Tom sadece birkaç gün önce beni görmeye geldi

Masi evitou a fase seguinte do inferno da víbora:

Masi, zehrin cehenneminin sonraki safhası olan

A resposta da América a isso foi a seguinte

Amerika'nın buna cevabı ise şöyle oldu

A reunião foi adiada para a sexta-feira seguinte.

- Toplantı gelecek pazara kadar ertelendi.
- Toplantı gelecek cumaya kadar ertelendi.

Responda à seguinte pergunta para receber a sua senha.

Şifrenizi almak için aşağıdaki soruya cevap verin.

Ela disse que faria vinte anos no ano seguinte.

O, gelecek yıl yirmi yaşında olacağını söyledi.

Os mundialistas planos respondem a esta pergunta da seguinte maneira:

düz dünyacılar ise bu soruyu şöyle cevaplıyor

- A lista é a seguinte.
- A lista é a próxima.

Liste aşağıdaki gibidir.

- Qual é a parada seguinte?
- Qual é a próxima parada?

Sonraki durak nedir?

Geralmente, os professores fazem o seguinte: desligam o microfone de todos.

genelde öğretmenler şöyle yapıyor herkesin mikrofonunu kapatıyor

Outro universo paralelo paralelo. Nossa dedução daqui, podemos dizer o seguinte.

Bir diğer değimle paralel evren. Buradan çıkarımımız ise şunu söyleyebiliriz.

A diferença é a seguinte: ele trabalha mais do que você.

- Fark bu: o senden daha çok çalışıyor.
- Fark şu: O senden daha sıkı çalışıyor.

Quando ela acordou na manhã seguinte, bem cedo, ainda estava escuro.

O, ertesi sabah çok erkenden uyandığında, hava hala karanlıktı.

Ela veio na segunda e foi embora novamente no dia seguinte.

Pazartesi günü geldi ve ertesi günü yine ayrıldı.

Tom acordou no dia seguinte com uma forte dor de cabeça.

Tom ertesi gün acı verici bir baş ağrısıyla uyandı.

Ambos os lados passaram o dia seguinte se preparando para a batalha.

Her iki taraf ertesi günü savaş.

Tom não tinha a menor ideia do que ia fazer no dia seguinte.

Tom'un ertesi gün ne yapacağı hakkında en küçük bir fikri yoktu.

A palestra especial foi transferida para o dia seguinte, devido ao mau tempo.

Özel konferans, kötü hava koşulları nedeniyle bir sonraki güne ertelendi.

Na manhã seguinte, ele marchou sobre o general Osten-Sacken. força perto de Montmirail.

Ertesi sabah General Osten-Sacken'in üzerine yürüdü Montmirail yakın kuvvet.

No carro, a caminho de casa, ele estava fazendo planos para o dia seguinte.

Arabada eve giderken ertesi gün için planlar yapıyordu.

Quando ele e seus seguidores voltaram no ano seguinte para reivindicar o trono, foram recebidos

O ve takipçileri ertesi yıl tahtı geri almak için döndüklerinde,

E, no minuto seguinte, o tubarão agarra um dos seus tentáculos, e faz um rodopio mortal.

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

Ele explica a razão pela qual a vida no ensino médio dura 11 anos da seguinte maneira:

lise hayatının 11 yıl sürmesinin sebebini ise kendisi şöyle anlatıyor

Em outra definição, podemos dizer o seguinte. Há uma conexão básica durante a passagem do tempo com o movimento.

Bir diğer tanım şeklide şöyle söyleyebiliriz. Hareketle zamanın geçişi sırasında temel bir bağlantı vardır.