Examples of using "Recife" in a sentence and their turkish translations:
Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.
Benim Recife'li birçok arkadaşım var.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
Recife kenti "Brezilya'nın Venedik'i" olarak bilinir.
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.
Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.