Examples of using "Fluorescentes" in a sentence and their turkish translations:
Floresan lambalardan nefret ediyorum.
Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.
Siyah pantolon ile floresan sarı çoraplar giymek iyi bir görünüm değil.
Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.