Translation of "Prender" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Prender" in a sentence and their turkish translations:

Você vai me prender?

Beni tutuklayacak mısın?

- A polícia vai prender-me?
- A polícia vai-me prender?
- Vou presa?

Beni tutuklayacak polis misin?

Usamo-lo para prender a cabeça.

...ve onunla başını yakalarız.

A polícia não pode prender Tom.

Polis Tom'u tutuklayamıyor.

É fácil prender-se a maus hábitos.

Kötü alışkanlıklara girmek kolaydır.

Vou prender-me a isto. Certo. Verificar tudo.

Bunu takalım. Pekâlâ. Bu tamam, tamam, tamam!

Foi inteligente prender a cabeça com o pau.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

A polícia não está aqui para te prender.

Polis, seni tutuklamak için burada değil.

O Tonny sabe prender a atenção dos ouvintes.

Tonny dinleyicilerin ilgisinin nasıl çekileceğini bilir.

Então, vamos agarrar pela cauda ou vamos prender a cabeça?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Bom trabalho! Foi inteligente prender a cabeça com o pau.

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

- A polícia acabou por prender Tom.
- A polícia acabou prendendo Tom.

Polis en sonunda Tom'u yakaladı.

Então quer que eu use o pau para prender-lhe a cabeça?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

A polícia foi acusada de usar força excessiva ao prender os manifestantes.

Polis, göstericileri tutuklarken aşırı güç kullandığı gerekçesiyle suçlandı.

O Imperador avançou rapidamente, esperando prender e destruir parte do exército de Blücher.

İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.

Usamo-lo para prender a cabeça. Lembre-se que a cabeça é o mais perigoso.

...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

Há duas formas de fazer isto. Podemos usar um pau. Usamo-lo para prender a cabeça.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.

A vida não se mede pelo número de vezes que respiramos, mas pelos momentos que nos fazem prender a respiração.

Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür.