Examples of using "Prender" in a sentence and their turkish translations:
Beni tutuklayacak mısın?
Beni tutuklayacak polis misin?
...ve onunla başını yakalarız.
Polis Tom'u tutuklayamıyor.
Kötü alışkanlıklara girmek kolaydır.
Bunu takalım. Pekâlâ. Bu tamam, tamam, tamam!
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Polis, seni tutuklamak için burada değil.
Tonny dinleyicilerin ilgisinin nasıl çekileceğini bilir.
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Polis en sonunda Tom'u yakaladı.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Polis, göstericileri tutuklarken aşırı güç kullandığı gerekçesiyle suçlandı.
İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.
...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.
Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür.