Translation of "México" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "México" in a sentence and their turkish translations:

- No México se fala espanhol?
- Fala-se espanhol no México?

Meksika'da İspanyolca konuşulur mu?

- No México, fala-se espanhol.
- No México se fala espanhol.

Meksika'da İspanyolca konuşulur.

Ela nasceu no México.

O Meksika'da doğdu.

- Moro e trabalho no México.
- Eu vivo e trabalho no México.

Ben Meksika'da yaşayıp çalışıyorum.

- Você já foi para o México?
- Você já foi ao México?

Hiç Meksika'da bulundun mu?

No México se fala espanhol.

Onlar Meksika'da İspanyolca konuşurlar.

Ela foi ao México sozinha.

Kendi başına Meksika'ya gitti.

- Sonho em ir para o México.
- Eu sonho em ir para o México.

Meksikaya gitmeyi hayal ediyorum.

- Conheci-a durante minha estada no México.
- Conheci ela durante minha estada no México.

Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.

Que corra no norte do México.

bir nehir oluşturmalıyız.

Viajamos para o México de avião.

Biz uçakla Meksika'ya gittik.

Que crime e drogas vêm do México

suç ve uyuşturucunun Meksika'dan geldiğini

O México é vizinho dos Estados Unidos.

Meksika Amerika Birleşik Devletlerinin bir komşusudur.

O México possui uma cultura muito interessante.

Meksika çok ilginç bir kültüre sahipti.

- Eles tiveram de prometer seguir as leis do México.
- Elas tiveram de prometer seguir as leis do México.

Meksika yasalarına uymak için söz vermek zorunda kaldılar.

Um grande terremoto atingiu o México neste outono.

- Bu sonbaharda büyük bir deprem Meksika'ya çarptı.
- Bu sonbahar büyük bir deprem Meksika'yı vurdu.

O México faz fronteira com os Estados Unidos.

Meksika, Amerika'yla sınırdır.

É meia-noite na Península de Yucatán, no México.

Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.

Canadá e México fazem fronteira com os Estados Unidos.

Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleri sınırları boyunca yerleşmiştir.

Um grande terremoto aconteceu no México no último outono.

Geçen sonbahar Meksika'da büyük bir deprem oldu.

Muitos ex-presidiários americanos começam vida nova no México.

Birçok Amerikalı eski hükümlü Meksika'da yeni bir hayat kuruyor.

- Estados Unidos tinha um tratado de amizade com o México.
- Os Estados Unidos tinham um tratado de amizade com o México.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Meksika ile bir dostluk antlaşması vardı.

Naquela época o México ainda não era independente da Espanha.

O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

O ministro deve visitar o México na semana que vem.

Bakan önümüzdeki hafta Meksika'yı ziyaret edecektir.

Irene é do Golfo do México. Ela é um furacão.

- Irene, Meksika körfezinden. O bir kasırga.
- İrene, Meksika Körfezi'nden. O bir kasırga.
- İrene, Meksika Körfezi'nden gelen bir kasırga.

Eu perguntei para ela se ela tinha estado no México.

Ben ona Meksika'da bulunup bulunmadığını sordum.

Os Estados Unidos possuem um forte vínculo com o México.

Amerika Birleşik Devletler'nin Meksika ile yakın bağları vardır.

Hoje no México alcançou 11 milhões de fiéis no mundo plano

Bugün Meksika'da 11 milyona kadar ulaştı düz dünyaya inananlar

E quando ele anunciou que pagaria o México por esse muro.

bir de üzerine bu duvarın ücretini Meksika'ya ödeteceğini açıklayınca

A capital do México é a maior cidade da América Latina.

Meksika'nın başkenti, Latin Amerika'daki en büyük şehirdir.

O México é um país que faz fronteira com os Estados Unidos.

Meksika, Amerika Birleşik Devletleriyle sınırları olan bir millettir.

Jim estava irritado com o número de imigrantes que vinham do México.

Jim, Meksika'dan gelen göçmen sayısına üzüldü.

Meu tio foi para o México em 1983 e nunca mais voltou.

- Amcam 1983 yılında Meksika'ya gitti ve asla geri dönmedi.
- Dayım 1983'te Meksika'ya gitti ve geri dönmedi.

Ele anunciou que iria construir um muro entre o México e a América.

Meksika ile Amerika arasına bir duvar öreceğini açıkladı

Uma pequena vantagem do espanhol será tornar a sua viagem ao México agradável.

Birazcık İspanyolca bilgi Meksika yolculuğunu keyifli yapmaya doğru uzun bir yol gidecektir.

Há uma pirâmide no México maior do que qualquer uma das do Egito.

Meksika'da Mısır'da olanların herhangi birinden daha büyük bir piramit var.

… E um objeto em primeiro plano para nos levar de volta à Cidade do México.

ve sonrasında ön planda bir obje Mexico şehrine bizi geri götürecek geçişi sağlıyor.

A cratera Chicxulub, no México, pode ter sido produzida pelo asteroide que extinguiu os dinossauros.

Meksika'daki Chicxulub krateri, dinozorları öldüren asteroid tarafından yaratılmış olabilir.

O México é o terceiro maior país da América do Norte, atrás do Canadá e dos Estados Unidos.

Meksika; Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, Kuzey Amerika'daki en büyük üçüncü ülkedir.