Examples of using "Ligue" in a sentence and their turkish translations:
Onu açın.
Hemen 112'yi arayın
- Radyoyu aç.
- Radyoyu açsana.
Evi ara!
- CNN'i açın.
- CNN'i aç.
Televizyonu aç.
Bu öğleden sonra beni ara.
Lütfen televizyonu aç.
- Lütfen televizyonu aç.
- Lütfen TV'yi açın.
- Lütfen, radyoyu aç.
- Lütfen radyoyu aç.
Beni umursamayın.
- Beni tekrar arama.
- Beni bir daha arama.
Bizi ara.
911'i arayın!
Tom'u ara.
Hastaneyi ara.
Kanal dördü açın.
Acil durumda, 119'u arayın.
- Lütfen radyoyu açar mısın?
- Lütfen, radyoyu aç.
Derhal Tom'u ara.
- Lütfen onu ara.
- Lütfen, onu ara.
Kocamı arayın.
Şimdi ona telefon etmeyin.
Lütfen televizyonu aç.
- Lütfen, radyoyu aç.
- Lütfen radyoyu aç.
Bir şey bulursan beni ara.
Beni tekrar hiç aramaz mısın?
Beni sonra ara, tamam mı?
Beni ara!
Hava kararıyor. Lütfen ışığı açın.
Beni gece çok geç arama.
Daha sık arayın. FaceTime daha sık yapın.
Sen gelmeden önce lütfen bana telefon et.
Lütfen bu gece beni ara.
Beni daha sonra ara.
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
Artık beni arama.
Benimle konuşmak istiyorsan, lütfen beni ara.
Acil bir durumda, beni bu numaradan ara.
Tom'un her gün aramasını istiyorum.
Lütfen daha sonra benim otelime uğrayın.
O döner dönmez Tom'un beni aramasını iste.
Bu fotoğraftaki kediyi görürseniz, lütfen arayın.
Jose şu anda konuşamaz; daha sonra arayın.
Tom en kısa zamanda onu aramanı istiyor.
Beni ara!
Ücretsiz bir broşür için 1-800-828-6322'yi arayın.
Lütfen ara beni! Seni çok özlüyorum!
Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
Bu tekrar olursa beni ara.
Tom'u arayın.
Tom'u aramamı ister misin?
Bir sorunun olursa beni ara.
Yarın öğleden sonra beni ara.
İyi yolculuklar! Paris'ten beni ara!
Arkadaşım tamamen delidir. Ona dikkat etme.
- Tom'u aramanı istiyorum.
- Tom'u aramanızı istiyorum.
Bir şeye ihtiyacınız olursa aramaya çekinmeyin.