Examples of using "Presos" in a sentence and their turkish translations:
çünkü hemen sonrasında tutuklandık.
Onlar sıkıştılar.
Trafikte sıkıştık.
insanın ilginçine kaldık artık
Biz trafikte sıkıştık.
Odadaki herkes tutuklandı.
Tom ve Mary tutuklandılar.
Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.
Tutuklanan 23 kişiden dördü kaçtı.
Tom ve Mary bir kar fırtınası tarafından kapana kısıldılar.
Tom ve Mary'nin tutuklandığı doğru mu?
Merak etmeyin geçmişe takılıp kalmayacağız
Tutuklular ne zaman salınacak bilmiyorum.
Viyana'nın hamsterleri kapana kısılmıştır. Dışarı çıkamazlar.
Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istemediğini söylüyor.
Sonunda aramızdan bazıları bira içti, bazıları da hapse girdi.
Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.
sürekli büyüyen bir uğraşın altında sıkışıp kalıyorlar Bir insan olarak geleceği olmayan.
Hiç tutuklandın mı?
Hiç asansörde sıkıştın mı?
Issız bir adada mahsur kalsaydın en çok neyi özlerdin?