Examples of using "Desculpe" in a sentence and their turkish translations:
- Üzgünüm, kapalıyız.
- Kusura bakma, kapalıyız.
Üzgünüz.
Oh, üzgünüm.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- Özür dilerim.
- Üzgünüm.
Özür dilerim!
Maalesef suç unsuru
Gecikme için özür dilerim.
Affedersin!
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
İzinsiz girdiğim için üzgünüm.
Üzgünüm, anlamıyorum.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
Affedersin! Seni duymadım.
Üzgünüm ama Mary haklı.
Maalesef, bozuk param yok.
Üzgünüm. Tren geç kaldı.
Üzgünüm, bir fikrim yok.
Üzgünüm, bir şey yanlış gitti.
Ben doğduğum için üzgünüm!
Özür dilerim. Fark etmedim.
Aptalca soru için üzgünüm.
Üzgünüm...
Üzgünüm, çok endişeliydim.
Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Affedersiniz, duymadım.
Üzgünüm, uymuyor.
Üzgünüm ama şu anda meşgulüm.
Uyandırdıysam özür dilerim.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
Üzgünüm, şu anda meşgulüm.
Üzgünüm, ben unuttum.
- Affedersiniz.
- Kusura bakmayın.
Üzgünüm. Bunu bilerek yapmadım.
Özür dilerim, bir şey mi söyledin?
- Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
- Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Kötü Esperanto'm için üzgünüm.
- Affedersiniz, adınızı unuttum.
- Affedersin, adını unuttum.
Üzgünüm ama zaten kazandım.
Eğer bir şey anlamadıysam üzgünüm.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Üzgünüm takip etmiyorum.
Affedersiniz, saat kaç?
Geç kaldığım için üzgünüm.
- Üzgünüm, Portekizce konuşmam.
- Kusura bakma, Portekizce bilmiyorum.
Affedersiniz. Siz kimsiniz?
Maalesef sizler yüzünüzden bekledi,
Tamam. Özür dilerim.
Sana bağırdığım için üzgünüm.
O bir yazım hatası. Özür dilerim.
Üzgünüm, ben sadece hatırlayamıyorum.
Oh,üzgünüm.
"Burnun akıyor". "Ü-Üzgünüm."
Üzgünüm ama anlamıyorum.
Böyle bir zamanda sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Üzgünüm, bu bir daha asla olmayacak.
- Metro durağı nerede acaba?
- Metro nerede acaba?
- Affedersiniz. Metro nerede?
Seni bu kadar erken aradığım için özür dilerim.
Üzgünüm, sadece yardım etmek istemiştim.
Habersiz geldiğim için özür dilerim.
Üzgünüm ama öyle yapamam.
Affedersiniz, ben sizi anlamadım.
- Affedersiniz, çıkış nerede?
- Affedersiniz, çıkış ne tarafta?
Maalesef, bozuk param yok.
Bu yoğun zamanda seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Üzgünüm gidemem.
Oh, çok üzgünüm.
Üzgünüm ama sana yardım edemem.
Üzgünüm ama ben eve gidiyorum.
Üzgünüm Tom bunu yapamam.
Üzgünüm fakat gitmek zorundasın.
Üzgünüm, şu ana kadar yorumunuzu okumadım.
Üzgünüm, adınız neydi tekrar?
Bu kadar çok soruna neden olduğum için üzgünüm.
Burada olanlar için özür diliyorum.
Dün seni ağlattığım için özür dilerim.
Affedersiniz fakat ben bunu ısmarlamadım.
Üzgünüm. Ben sözlerimi geri alıyorum.
Affedersiniz, ama postaneyi arıyorum
Onu yapmamalıydım. Üzgünüm.
- Üzgünüm, toplantıya geç kaldım.
- Toplantıya geç kaldığım için üzgünüm.
Maalesef yapamam.
Üzgünüm ama erkek kardeşin bir aptal.
Tom Mary'nin özür dilemesini istiyor.
Üzgünüm yapamam. Yoga uygulamam var.
Affedersiniz, Bank of China nerede?
Siz konuşurken kestiğim için üzgünüm.
Üzgünüm yanlış numara çevirmiş olmalıyım.
Üzgünüm, onu duymadım.
Maalesef, yanlış numarayı arıyorsunuz.
Affedersiniz. Bunun sizin koltuğunuz olduğunu düşünmüyordum.
Eve bu kadar geç geldiğim için çok üzgünüm.
Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
Üzgünüm ama ben çok iyi Fransızca konuşmam.
Üzgünüm, anlamıyorum. Bunu biraz daha yavaşça tekrar edebilir misiniz?