Examples of using "Bela" in a sentence and their turkish translations:
Bela Lugosi öldü.
Ne güzel bir manzara.
- Ne güzel bir şehir!
- Ne güzel bir kasaba!
O güzeldir.
Ne güzel bir hikaye!
Ne güzel bir çiçek!
Ben güzelim.
Ne güzel bir sürpriz!
- Biz güzel bir şehirde yaşıyoruz.
- Güzel bir kentte yaşıyoruz.
Güzel bir kadın naziktir.
O güzel bir fotoğraf.
Ne güzel bir çiçek!
Annem güzeldir.
- Güzel eşek!
- Güzel popo!
Bu güzel bir girişim.
Bu güzel bir tablo.
Hayat güzeldir.
Doğa güzeldir.
Bu güzel bir kılıç.
O güzel bir ev.
Güzel görünebilir, ama dikkatli olun.
Hayat güzel değil mi?
Ben güzel bir hikaye yazdım.
Güzel bir ailen var.
Mary o kadar da güzel değil.
Güzel bir evin var.
Tom'un hoş bir karısı var.
Bu güzel bir evdir.
Onlar güzel bir aileydiler.
Bu güzel bir çiçek.
O, güzel bir kızdır.
Gerçekten başka hiçbir şey güzel değildir.
O güzel bir kadındır.
Tom'un güzel bir kız arkadaşı var.
- Biz güzel bir şehirde yaşıyoruz.
- Güzel bir kentte yaşıyoruz.
Sen güzel bir kadınsın.
Bu gerçekten dâhice bir fikir.
Her şeyi göz önüne alırsak, bu güzel bir partiydi.
Ay bu gece güzel.
Keşke güzel bir kız arkadaşım olsa.
Ne güzel bir gece.
Kız kardeşim güzel bir kadındı.
Ben güzelim.
Kyoto olağanüstü güzel bir şehirdir.
Tom güzel bir şarkı söylüyor.
Maria Callas'ın güzel bir sesi var.
Masumiyet güzel bir şey.
Hoş bir garson bize hizmet etti.
O güzel prensese aşık oldu.
Bir zamanlar güzel bir prenses varmış.
Böyle güzel bir sahne hiç görmedim.
Sen güzel bir kadınsın.
San Francisco ne güzel bir şehir!
Fadil, çok güzel bir evde yaşıyor.
Mary güzel görünüyor.
- Gökyüzünden bakınca ada çok güzeldi.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.
Güzel manzaranın bir fotoğrafını çekti.
Nara sessiz ve güzel bir şehirdir.
Kızların en güzeli kimdir?
O, grubun en güzeli.
Gençken güzel olabilir.
Ne mutlu bir sürpriz.
O oldukça büyük bir varsayım.
Güzel bir martı denizin üzerinde uçar.
Onun güzel genç bir karısı var.
Taze balık, hayatta kalmak için harikadır.
Benim için sürpriz oldu, güzel bir sesi vardı.
O çok güzel.
Çok güzelsin!
Ay! Ne güzel bir çiçek!
Şehir güzel.
Kadın güzeldir.
Annem gençken çok güzelmiş.
Hayat güzeldir.
O güzeldir.
Benimki kadar güzel bir dil olabilir mi?
Tom, güzel bir Alman kızına âşık oldu.
Kız kardeşim güzeldir.
- Ben sana aşığım , ah güzel kız .
- Ben seni seviyorum , ah güzel kız .
Bu güzel bir dildir.
Bu, bahçedeki en güzel çiçek.
- Estonyalı güzel bir bayanla evleneceğim.
- Estonyalı güzel bir kadınla evleneceğim.
Tom'un önünde oldukça kariyer var.
Tırtıl kendini güzel bir kelebeğe dönüştürür.
Eve döndüğümde, buz gibi soğuk bir duş aldım.
Bir kadın asla eskisi kadar güzel değildir.