Examples of using "Achava" in a sentence and their turkish translations:
Kazanabileceğimizi düşünmüştüm.
Tom'un sevimli olduğunu düşünürdüm.
Bunu istemediğini düşündüm.
Komik olduğunu düşündüm.
- Bitirdiğimizi sanmıştım.
- İşimiz bitti diye düşünmüştüm.
Senin zaten bildiğini sanıyordum.
Yapmanın zor olacağını düşündüm.
Onun komik olduğunu düşündüğümü söylemiştim.
Ondan hoşlanacağını düşündüm.
Bunun seni ilgilendirebileceğini düşündüm.
Tom'un öldürüleceğini sandım.
Tom'la birlikte gittiğini düşündüm.
O, onun bir deha olduğunu düşündü.
Tom'un seni anladığını sanmıyordum.
Onun bir doktor olduğuna inandım.
Erkek arkadaşın olduğumu düşünüyordum.
Tom Mary'nin kendisini sevdiğini düşünüyordu.
Onun doğru olduğunu düşünürdüm.
Tom, Mary'yi itici buldu.
Tom'un kızabileceğini düşündüm.
Bu kadar yorgun olacağımı sanmıyordum.
Tom doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı.
Burada olacağını düşündüm.
Tom'un uyuduğunu düşündüm.
Ciddi olduğunu sanmıştım.
Faydalı olabileceğini düşündüm.
Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.
Seninle burada karşılaşacağımızı düşünmedim.
Bu defa farklı olacağını gerçekten düşündün mü?
Tom, Mary'nin Fransızca anlamadığını düşündü.
Tom'un şimdiye kadar uyuyacağını düşündüm.
Tom çok şanslı olduğunu düşündü.
Bunun bir rastlantı olduğunu düşündüm.
Tom bunun mümkün olduğunu düşünmediğini söyledi.
Tom'un bir yardım istemeyeceğini düşündüm.
Affedersiniz. Bunun sizin koltuğunuz olduğunu düşünmüyordum.
Önce, Tom'un şaka yaptığını düşündüm.
Tom ne yapman gerektiğini düşünüyordu?
Tom ne giymen gerektiğini düşündü?
Tom esprili olduğumu düşündüğünü söyledi.
Tom'un utangaç olacağını düşünmedim.
Tom hakkında konuşmuyor olduğumuzu sanıyordum.
Tom planımla ilgili ne düşündüğünü bana söyledi.
Bana Fransızca konuşamadığını söylediğini düşündüm.
Ben senin öldüğünü sandım.
Tom, Mary'nin güzel olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin üzgün olduğunu düşünmedi.
Tom, Mary'nin yorgun olduğunu düşünmüyordu.
Tom bana Mary'nin hatasız olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin onu terk edeceğini düşünmüyordu.
Tom, Mary'nin kazanabileceğini düşündüğünü söyledi.
Tom bize yardım edebileceğini düşündüğünü söyledi.
Tom'un Kanadalı olduğunu düşündüm.
Hillary'nin kazanacağını düşündüm.
Tom'un Fransızca konuşabildiğini düşündüm.
Tom ve Mary'nin böylesine hoş bir çift olduğunu düşündüm.
Tom bana toplantıda kimlerin olacağını düşündüğümü sordu.
Polisler Tom'un kendisini öldürmüş olma olasılığını düşünmediler.
Tom'un böyle bir şey yapacağını düşünmedim.
Tom bana Mary'nin bunu yaptığını düşündüğünü söyledi.
- Tom Mary'nin ilgilendiğini düşündüğünü söyledi.
- Tom, Mary'nin ilgili olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom planımın işe yaramayacağını düşündüğünü söyledi.
Tom'un daha önceden bunun hakkında Mary ile konuştuğunu sandım.
Tom bana Boston'un güvenli bir şehir olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom'un bir ehliyeti olduğunu düşünmüyordum.
Tom Mary'ye biraz para ödünç verebileceğini sandığını söyledi.
Tom, Mary'nin aç olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom bana Mary'nin rahatsız olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin korkmuş olacağını düşündüğünü söyledi.
Tom'un burada olacağını düşündüm.
Guguklu saatleri kum saatlerine tercih edeceğini sanıyordum.
Tom, Mary'ye yeni işini nasıl bulduğunu sordu.
Tom aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin John'la olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin onun niçin ondan hoşlanmadığını bildiğini düşündü.
Tom, Mary'nin aç olduğunu düşünmediğini söyledi.
Eskiden cadıların gerçek olduğunu düşünürdüm. Bugün onların gerçek olduğunu biliyorum.
Tom Mary'ye John'un gerçekten gerilim altında olduğunu söyledi.
Tom'un kazanacağını sanmıştım.
Oraya zamanında varacağımı düşünmedim.
Tom o güne kadar başka bir ülkede yaşamak için bir şansı olacağını düşünmüyordu.
Tom, bunu yapmamızın gerekli olduğunu düşündüğünü söyledi mi?
Tom bana Mary'nin güzel olduğunu düşünüp düşünmediğimi sordu.
Tom, Mary'nin onu kurtarabileceğini düşündü.
Tom'un o kadar hızlı koşabileceğini düşünmüyordum.
Tom Mary'nin Fransızca çalışarak zamanını boşa harcadığını düşündü.
Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.