Examples of using "Sklepu" in a sentence and their turkish translations:
Mağazaya git.
Ben dükkâna gidiyorum.
O, o mağazaya gitti.
dükkana gitmen gerekirdi.
O beni mağazaya girerken gördü.
Tom ne zaman markete gitti?
XYZ mağazasına giden yolu bana söyleyin lütfen.
Tom biraz süt almak için mağazaya gitti.
Onlar sadece oradaki dükkâna gidiyorlar.
Anne, mağazaya benimle gel.
Onu o dükkandan kaçarken gördüm.
Tom biraz elma satın almak için mağazaya gitti
Yardımın olmasaydı, ben bu mağazayı çalıştıramazdım.
Tom biraz çivi almak için hırdavatçı dükkanına gitti.
Canım, süpermarkete gitmemiz lazım. Sütümüz bitmiş.
Tom Park Caddesinde bir halı mağazasına sahipti.
Maria ve Natalia alışverişe giderler. Kendileri için bir şeyler alırlar.
Onun satın alacak başka bir şeyi yoktu, bu yüzden mağazadan çıktı.
Mağaza sahibi "Lübnan için kodun 961 olduğuna inanıyorum" dedi.
Yaşlı beyefendinin caddeyi geçip köşedeki bir mağazaya girdiğini gördüm.
Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.
Ben kafeteryaya girdiğimde, iki tane genç adam televizyonda bir güreş maçını izliyordu.