Examples of using "Kupić" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir köpek satın almak istiyorum.
Pullar satın almalıyım.
Ben muz almak istiyorum.
Ben gazete satın almak için dışarı çıkıyorum.
Ayakkabı satın almak istiyorum.
Bir harita satın almak istiyorum.
Ben bir tane almalıyım.
Sen kitaplar almak istiyorsun.
Bazı ilaçlar almam gerekiyor.
Bir kitap satın almak istedi.
Ne satın almak istiyorsun?
Birkaç kartpostal almak istiyorum.
Bunu almalı mıyız?
- Bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
- Bir çift kayak ayakkabısı satın almak istiyorum.
Bazı kurşun kalemler almalıydı.
Bir kelime işlemcisi almak istiyorum.
Çek kazağı satın almak istiyorum.
- Onun için ne satın almak istiyorsun?
- Ona ne almak istiyorsun?
Nereden tuğla satın alabilirim?
Ah, tofu almayı unuttum.
O arabayı satın alacak mısın?
Yeni bir bilgisayar almak zorundayım.
Nereden kitap alabilirim?
Sana bir saat alacağım.
Tom'un yiyecek satın alması gerekti.
- Ne satın almayı umuyorsun?
- Satın almayı umduğun nedir?
- Onu satın almak için anlaştım.
- Onu almayı kabul ettim.
Yeni kayaklar almam gerekiyor.
Yeni bir bisiklet almak istiyorum.
Biletleri hemen almalıyız.
Tom'a ne satın alacağını söyledin mi?
Nereden bir program satın alabilirim?
Bunu satın alamazsınız.
O lambayı almalıyız.
Tulumları nereden alabilirim?
O dergiyi nereden alabilirim?
Ben bazı kayak botları almak istiyorum.
Ekmek almak için şehre giderim.
Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.
Nerede bir CD alabilirim?
Biraz tıbbi erzaklar almalıyız.
Neden yeni bir araba almalıyım?
Burada patates satın almak mümkün mü?
Biraz fare zehiri satın almam gerekir.
Hangisini satın almam gerektiğini düşünüyorsun?
Yeni bir kışlık palto almalıyım.
Eva için bir çiçek almayı unuttum.
Gerçekten yeni bir araba satın almak istiyorum.
Nereden aperitif satın alabilirim?
Tom için bir hediye almalıyım.
Biraz kuş yemi satın almaya git.
Hangi boyutta gömlek satın almam gerektiğini bilmiyorum.
Gerçekten yeni bir motosiklet satın almak istiyor.
Romanya'da küçük bir ev satın almak istedi.
Onu onlara bir hediye olarak satın alacak.
Tom biraz süt almak için mağazaya gitti.
Tom'a bir hediye almak için paraya ihtiyacım var.
Tom'un yiyecek bir şey alması gerekiyordu.
Onu satın almak için yeterli param var.
Tom bir araba satın almak için bankadan kredi çekti.
Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.
O eski arabayı satın almayı ciddi olarak düşünüyor musun?
Satın almak istediğim şeylerin bir listesini yaptım.
Herhangi bir postanede pul satın alabilirsiniz.
Trende bilet satın alabilirsiniz.
Biletçiden bir bilet satın alabilirsiniz.
Park Caddesi'nde bir ev satın almak istiyorum.
- Almayı istediğim şey tam olarak buydu.
- O tam olarak almak istediğim şey.
O mağazadan kendine bir köpek satın alabilirsin.
Tabloyu almak için yeterince zengin.
Onu benim için almanı kim söyledi?
Bu ilacı reçetesiz satın alamazsın.
Yarın bu kitabı satın almayı unutmamak zorundayım.
Neden öyle bir şeyi almak isteyeyim?
Tom biraz elma satın almak için mağazaya gitti
Kişisel bilgisayar satın almak için para kazanmak zorundayım.
Onu satın almak için yeterli param yok.
Bu oda için yeni bir halı satın almak zorundayız.
Tom'un uyan ayakkabıları almada sorunu var.
Şimdi bunu almak için yeterli param yok.
Mary için çiçekler almayı hatırladın mı?
Sözlüğü alacak kadar param yok.
O mağazadan bir bilgisayar almayı ciddi olarak düşünüyor musun?
Tom'un Mary'ye bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.
Yeterli param olsaydı, onu alabilirdim.
Sende bu kitap yoksa onu satın alabilirsin.
Parası yoktu bu yüzden hiç yiyecek alamadı.
İki araba almak için yeterince zengin.
Tom kaç tane elma alacağını Mary'ye söyledi mi?
Onu almak için şansım vardı ama almamaya karar verdim.
Tom biraz çivi almak için hırdavatçı dükkanına gitti.
Çok pahalı olsa da onu alırım.
Keşke o arabayı satın alacak yeterli param olsa.
O kadar fakirdi ki ekmek alamıyordu.
Ekmek ve süt alacak kadar parası ancak vardı.
Tom bana yeni bir bilgisayar alması gerektiğini söyledi.
Paranın satın alamayacağı bazı şeyler vardır.
Babamın ihtiyacı olan ilacı satın almak için yeterli param yok.