Translation of "Przywilej" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Przywilej" in a sentence and their turkish translations:

A nawet płacimy za ten przywilej.

DNA toplama tekniklerine ihtiyacınız olmayabilir.

On ma przywilej studiowania za granicą przez dwa lata.

O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.