Examples of using "Pojąć" in a sentence and their turkish translations:
Çocuk, babasının öldüğünü kavrayabilecek durumda değildi.
ve Ay'ı nasıl yapacağımızı hâlâ çözmeye çalışıyorduk.
E-posta mesajlarının mahrem olmadığını farz ederek hareket etmelisiniz.
o kadar engin ve oluşturup dokunabileceğimiz yaşam miktarı o kadar küçük ki