Examples of using "Jadła" in a sentence and their turkish translations:
O zaten yemek yedi.
Onu yemesem iyi olur.
Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor
Artık beslenme veya avlanma yoktu.
Keşke ona verdiğimi şikayet etmeden yese.
Tom, Mary'nin bu kadar çok şeker yemesini istemedi.