Examples of using "Zaczął" in a sentence and their turkish translations:
O, şarkı söylemeye başladı.
O ağlamaya başladı.
O bağırmaya başladı.
Hırlamaya başlamasının sebebi bu.
Çocuk gürültü yapmaya başladı.
O, arabasını yıkamaya başladı.
Yağmur yağmaya başlamıştı.
Bir roman yazmaya başladı.
O yaşlanıyordu.
Tom dans etmeye başladı.
Kar yağmaya başladı.
Tom kıkırdamaya başladı.
Bunu o başlattı.
Tom öksürmeye başladı.
Tom anlamaya başladı.
- Tom çoktan başladı.
- Tom zaten başladı.
Tom kusmaya başladı.
Tom konuşmaya başladı.
O onu başlattı.
Tom ona başladı.
Az önce kar yağmaya başladı.
Yine kar yağmaya başladı.
- Bunu başlatanı bilmek istiyorum.
- Bunu kimin başlattığını bilmek istiyorum.
Tom yorgun hissetmeye başladı.
Tom ayakkabılarını giymeye başladı.
Kar yağmaya başladı mı?
Tom yeniden bağırmaya başladı.
Gerçekten başlamamı istiyor musun?
Onu kimin başlattığını bilmiyorum.
Tom beni görmezden gelmeye başladı.
Tom Mary'yi gıdıklamaya başladı.
Sami onu kabullenmeye başladı.
Adam ayağa kalktı ve şarkı söylemeye başladı.
İnsanoğlu ne zaman aletler kullanmaya başladı.
Tom eşyalarını toparlamaya başladı.
Tom yardım için bağırmaya başladı.
Tom sayfaları daha hızlı çevirmeye başladı.
Tom kapıya vurmaya başladı.
Yağmur yağmaya başladı.
Bunu kimin başlattığı umurumda değil.
Tom, Mary'ye bağırmaya başladı.
Ama Picquart bir noktadan sonra, herkesin Dreyfus hakkında yanılıyor
Durumu değerlendirdi ve derhal harekete geçti.
Haberi duyar duymaz ağlamaya başladı.
Tom ne zaman Fransızca öğrenmeye başladı?
Tom bir şey söylemeye başladı, ama söyleyemedi.
Tom az önce anaokuluna başladı.
Tom bir kalem aldı ve yazmaya başladı.
Ken konuşmayı durdurdu ve yemek yemeğe başladı.
Tom bir kalem çıkardı ve yazmaya başladı.
Bu arada bunu onlar başlattı."
üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.
- Ken sonunda amacına ulaşmıştır.
- Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.
Tom gözlerini kapatıp koyun saymaya başladı.
Yağmur yağmaya başladı.
Tom telefonu aldı ve çevirmeye başladı.
Tom sandviçini açtı ve onu yemeye başladı.
Oğlum yüksek okula girdi.
Çocuklardan biri ayağa kalktı ve bağırmaya başladı.
Tom alnında birkaç kırışıklık edinmeye başladı.
Yaşlı öğretmen eski güzel günlerden söz etmeye başladı.
Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
Telefonu kapatır kapatmaz, tekrar çalmaya başladı.
Keşke bana Tom demeye başlasan.
Tom üç yıl önce ragbi oynamaya başladı.
Tom kendini banyoya kilitledi ve ağlamaya başladı.
ama sonradan sohbette sürekli uzun çizgiler yollamaya başladı
Ben kapatır kapatmaz telefon yine çalmaya başladı.
Yağmur çiselemeye başladığında evi terk etmek üzereydim.
Belki de programlamayı öğrenmeye başlama zamanı.
Tom on iki yaşında iken trombon derslerine başladı.
- Tom kendisini odasında kilitledi ve ağladı.
- Tom kendisini odasına kilitledi ve ağladı.
Köpeğinin öldüğünü söylediğimde Tom ağlamaya başladı.