Examples of using "혹독한" in a sentence and their turkish translations:
Burası gibi zorlu ortamlarda arazi çok zalim olabilir.
Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.
Onların hayatını da. Bu çetin kış gecelerinden sağ çıkmanın tek yolu sıkı sıkıya sarılmak.