Examples of using "위험이" in a sentence and their turkish translations:
Tehlike her yönden gelebilir.
ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.
Muhakeme ve risk gerektiriyor.
Her köşede... ...tehlike kol geziyor.
Hava karardıkça... ...düşme riski artıyor.
Bir uyarı. Civarda tehlike var.
akıl hastalığına yakalanma, bağlanma sorunu yaşama,
Ama riskleri de var. Hasta olmak istemezsiniz.
çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.
ve saldırmaya hazır gergedanların öldürülmesi öldürmelerinden daha olası.
...ama kararan hava yeni tehditler demek.
kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor
Salmonella kapma ihtimaliniz var ve bu berbat bir şey!
Deniz minarelerini çiğ yerseniz, bakteri kapma riskiniz vardır.
bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.
çocukların üçte biri 50. doğum günlerini göremiyordu.
Bu durumda bu yolculuk... Sona erdi. Anaflaktik şoka girme ihtimaliniz varsa
Dokunacak mesafeye geliyorlar ki... ...bir kez daha tehlike ortaya çıkıyor.
Patlamaları hep sevmişimdir. Ama barutun tehlikesi de yok değil.
Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.