Examples of using "연구는" in a sentence and their turkish translations:
Bu tüm proje özgün oldu--
Yeni araştırmalar bu beş savunmayı
Dünyanın başka yerinde bir benzeri yok.
Bu çalışmada veriler dikkatle seçildi;
Harvard Business Review tarafından yapılan bir çalışmada
Bu İngiliz araştırması, aslında çılgın bir hikaye.
Savaş zamanı bu araştırma o kadar başarılı oldu ki
Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var:
Bu araştırma, bunun nasıl olduğunu açıklıyor.