Examples of using "안되는" in a sentence and their turkish translations:
bu saçmalık.
sebebi öyle olması.
Okyanusu temizlemek
Tabii ki, bu saçmalık.
dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.
bizi alevli güneşin altında pişirecek çılgın sıcaklık dalgaları.
Bu İngiliz araştırması, aslında çılgın bir hikaye.
Ama çoğunlukla, cevaplara meydan okuyan komik sorularla: