Examples of using "숨기는" in a sentence and their turkish translations:
Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.
Hareket şekli böyle. Aldatmaya yönelik inanılmaz bir yaratıcılığı var.
Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.