Examples of using "암컷" in a sentence and their turkish translations:
Dişi puma avantajı ele geçirmiş durumda.
Dişi kaplumbağalar tam da bu anı bekler.
Dişi lider burnunu takip ediyor.
O yuvadan çıkmayacaktı.
Bir dişi, diğerlerinden ayrı düşüyor.
Gencimiz dişiye yaklaşmaya çalışıyor.
hemen yanında büyük bir ahtapot daha vardı.
Çok sevindiriciydi. "İşte orada." dedik.
ölmesi ve ayrışması
Ama bunun altında, buraya gelebilmek için
Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.
Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.
Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.
...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.
kimin en vahşi, erkeğin mi dişinin mi olduğunu görüyoruz.
Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.
O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.
Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.
Hareket şekli böyle. Aldatmaya yönelik inanılmaz bir yaratıcılığı var.
Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.
Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.