Examples of using "있어야" in a sentence and their turkish translations:
Çekmeceleri açtığınızda mutfak eşyaları olması gerekliyken
Ama suya da ihtiyacımız olacak.
İş dünyasında da aynı fikre ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.
Bir yapı inşa edebilmelisiniz,
Bu sürenin bir kısmını kendisi de hapiste geçirir,
Gezegenimizin son kullanma tarihini uzatmak için
Fizikçi olduğuma göre bir grafik olmalı, değil mi?
sonuçta bunların da kompakt olması lazım, katlanabilir ve hafif.
Ve kendimi ait olduğum yerin orası olduğu düşüncesiyle baş başa buldum
ve kâr dışındaki şeyleri de temsil eden bir kitaba.
Bir cerrahın dirsekleri yanlarında rahatça dinlenmeli.
Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.