Examples of using "비디오" in a sentence and their turkish translations:
Modern çok oyunculu video oyunları.
video oyunları ve toplumlar gerçekten de oldukça bağlantılı.
Yeryüzünde 2,3 milyar insan video oyunları oynuyor.
bu eğlenceli, etkileşimli video oyunlarıyla dolu havuza bakmalısınız
ayna ya da video kamerayı deneyin.
yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım
video oyunlarının kendilerine kattıklarına ve bir topluluk olmaya dair
Mesela, mikrobilgisayarlar başta video oyunlarında kullanılıyordu
Birçok sunucuda, oyunlarda,
Ya da bir otoyolda sürülen bir arabaya ilişkin
Bu videoya sponsor olmak için Kurslar Artı.
(Video) Doktor: Ne iş yapıyorsunuz?
İşte bu yüzden video oyunlarında canlı yayın başladı.
Kablolu yayın izleyebilir oyun oynayabilir Youtube'da takılabilir