Translation of "가난한" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "가난한" in a sentence and their turkish translations:

음배씨의 가난한 집안 출신이었습니다.

Mbaise’deki fakir bir aileden geliyor.

"가난한 사람들은 젠트리피케이션을 싫어한다.

"Fakir insanlar kentsel dönüşümden nefret etmiyorlar.

그는 알라배마의 가난한 소작인들을 도우려고 노력했어요.

Alabama'daki fakir ortakçılara yardım etmeye çalışıyordu

좋은 양육방식은 풍족한 아이와 가난한 아이의

İyi ebeveynlik, varlık-yokluk arasında

그 중 하나는 지독하게 가난한 고아원이었습니다.

Fakat gittiğim yetimhanelerden biri, son derece fakirdi.

가난한 사람들이 좀 더 부유한 이주자들에 의해

Çünkü fakir sakinlerin mahallelerinden edilip

제가 부유한 아이로써 가난한 아이들을 괴롭힌 것 말이죠.

yoksul bir çocukla uğraşıp durmam

가난한 아이들과 동성애자 아이들은 더욱 괴롭힘을 당하게 됩니다.

Yoksul ve eşcinsel çocuklar zorbalığa daha çok maruz kalıyor,

재선되기 위해서 수백만의 가난한 국민들을 행복하게 유지할 필요가 있었습니다

Yeniden seçilebilmek için milyonlarca yoksul Venezüellalının memnun kalmasını sağlamalıydı

한국이 그 때는 엄청 못사는 나라였으니까, 못 산다는 게 상대적으로 가난한 수준이 아니라

son derece fakir bir ülkeydi. Ve hayır, burada görece fakirlikten bahsetmiyoruz.