Translation of "‎온통" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "‎온통" in a sentence and their turkish translations:

하늘이 온통 밝은 빛으로 채워졌고

Bütün gökyüzünü ışık kapladı.

‎당시에 저는 ‎온통 문어 생각뿐이었어요

O zamanlar tek yaptığım şey onu düşünmekti.

페인트는 벗겨지고 건물은 온통 갈라져 있더라고요.

boyalar soyulmuştu, her yerde çatlaklar vardı.

‎북극의 밤이 온통 ‎암흑천지인 건 아닙니다

Kutuplarda gece zifiri karanlığa boğulmaz.

보세요, 여기 온통 동물의 흔적이 있네요

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

나무가 온통 이쪽으로 자랐다면 이쪽이 남쪽이란 뜻이죠

Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.

실내를 온통 환하게 밝힌 집중치료 병동에 도착하니

ve Mark'ın çıplak, sadece bir çarşaf altında yattığı,

그리고 그녀의 머릿속엔 온통 그런 생각들 뿐이었습니다.

Onun aklında bunlar var olan tek kategoriler.

뱀이 있어요 그리고 약품이 온통... 밖으로 나와 있네요

Burada bir yılan var ve tüm ilaçlar... Mahvolmuş.