Examples of using "알을" in a sentence and their turkish translations:
Çiğ yumurtayı mı seçeceğiz,
Pekâlâ, çiğ yumurtayı mı seçeyim?
Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.
Çiğ yumurtayı mı seçeceğiz, karaçalı çiçeğini mi?
Dişi, yumurtalarını bırakır bırakmaz erkekler sperm bulutları saçıyor.
Vücudunun büyük bir kısmı o yumurtalar için feda ediliyor.
ölmesi ve ayrışması
Döllenmiş yumurtalarını sığ sulara getiriyorlar ki...
Besleyici yumurtalarla dolu dişileri koklayarak bulur.
Yumurtalara sifonuyla oksijen veriyor, onlara göz kulak oluyordu.
Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.
O çiğ yumurtayı yediğim için. Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum.