Examples of using "산소를" in a sentence and their turkish translations:
Plankton ve mikroorganizmalar atmosfere oksijen bırakıyorlar,
Yumurtalara sifonuyla oksijen veriyor, onlara göz kulak oluyordu.
kandaki renk değişikliği,
Doğrudan havadan oksijen çekebilmek için kendini dışarı atıyor. Nihayet. Güneş yüzünü gösteriyor.