Translation of "Vulnerabile" in Turkish

- Mi sento vulnerabile.
- Io mi sento vulnerabile.

Savunmasız hissediyorum.

- Sei ancora vulnerabile.
- Tu sei ancora vulnerabile.
- È ancora vulnerabile.
- Lei è ancora vulnerabile.
- Siete ancora vulnerabili.
- Voi siete ancora vulnerabili.

Sen hâlâ korunmasızsın.

- Non mi sento vulnerabile.
- Io non mi sento vulnerabile.

Ben savunmasız hissetmiyorum.

Tom è vulnerabile.

Tom savunmasız.

Tom sembra vulnerabile.

Tom savunmasız görünüyor.

Mi sentivo molto vulnerabile.

Çok savunmasız hissediyordum.

Mary si sentiva vulnerabile.

Mary savunmasız hissetti.

Tom si sentiva vulnerabile.

Tom savunmasız hissetti.

Tom è ancora vulnerabile.

Tom hâlâ savunmasız.

- Tom ha detto che si sentiva vulnerabile.
- Tom disse che si sentiva vulnerabile.

Tom savunmasız hissettiğini söyledi.

è creare esperienze che mi obblighino ad essere vulnerabile.

gelmeye zorlayacak tecrübeler yaratmaktı.

Raccogliere circa 100 gusci e pietre... e poi incrociando i tentacoli sulla sua testa vulnerabile.

belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.