Translation of "Vittima" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Vittima" in a sentence and their turkish translations:

- Ha identificato la vittima.
- Lei ha identificato la vittima.
- Identificò la vittima.
- Lei identificò la vittima.

O, kurbanın kimliğini tespit etti.

- Abbiamo una vittima.
- Noi abbiamo una vittima.

Bir zayiatımız var.

Una vittima...

Birinin ölmesi...

- Non è la vittima.
- Lei non è la vittima.

O kurban değil.

- La vittima non ha dovuto testimoniare.
- La vittima non dovette testimoniare.

Kurban tanıklık etmek zorunda değildi.

- Smettila di fare la vittima.
- La smetta di fare la vittima.

Kurban olmayı bırak.

- Tu sei la vittima di una bufala.
- Sei la vittima di una bufala.
- È la vittima di una bufala.
- Lei è la vittima di una bufala.

Sen bir aldatmaca kurbanısın.

Perché incolpare la vittima?

Kurbanı neden suçluyorsun?

Chi era la vittima?

Kurban kimdi?

Tom ama fare la vittima.

Tom kurbanı oynamayı sever.

- Tom era la vittima di un furto d'identità.
- Tom era la vittima di un furto di identità.
- Tom è stato vittima di un furto di identità.
- Tom era vittima di un furto di identità.
- Tom fu vittima di un furto di identità.

- Tom kimlik hırsızlığının kurbanıydı.
- Tom bir kimlik hırsızlığının kurbanıydı.

- La vittima è stata mutilata dai cani.
- La vittima è stata mutilata da dei cani.

Kurban köpekler tarafından sakat bırakılmıştı.

Un cucciolo è la vittima ideale.

Ufak bir yavru ideal bir kurbandır.

Smettila di comportarti come una vittima.

Bir mağdur gibi davranmayı bırak.

La vittima non è stata identificata.

Kurban adlandırılmadı.

È strano che nessuno conosca la vittima.

Kurbanı kimsenin bilmemesi tuhaf.

- Questa azienda è una vittima del suo proprio successo.
- Questa ditta è una vittima del suo proprio successo.

Bu şirket kendi başarısının kurbanıdır.

Ero sopravvissuta all'abuso, non ero diventata una vittima.

Artık bir kurban değil, cinsel istismarla baş etmiş biriydim.

- Non ci sono vittime.
- Non c'è alcuna vittima.

Hiç kurban yok.

Il nome della vittima non è stato rilasciato.

Kurbanın adı bildirilmedi.

Con i peli chimicamente ricettivi percepisce l'avvicinarsi della vittima.

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

Tom è stato vittima di un tentativo di estorsione.

Tom bir gasp girişimi kurbanıydı.

La polizia crede che la vittima conoscesse il suo assassino.

Polis kurbanın katilini tanıdığına inanıyor.

O il bullo che ha imparato a scusarsi con la sua vittima.

Mağdur ettiği kişiden özür dileyen zorbaya bir bakın.

Una vittima che non cede al pregiudizio del leopardo cattivo è Sanjay Gubbi.

Büyük kötü kedi etiketine rağbet etmeyen kurbanlardan biri Sanjay Gubbi.

Si pensa che la vittima abbia ingerito una grande quantità di veleno per errore.

Kurbanın yanlışlıkla büyük miktarda zehir aldığı düşünülüyor.

La polizia pubblicherà il nome della vittima dopo averlo comunicato al suo parente più prossimo.

Polis onun yakın akrabasına bildirdikten sonra kurbanın adını duyuracak.

Ma fu in pieno giorno, mentre lavorava, che il biologo Richard Fitzpatrick cadde vittima di un riccio arrabbiato.

Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.