Examples of using "Tristi" in a sentence and their turkish translations:
Biz üzgünüz.
Onlar üzgün görünüyorlar.
Niye herkesin yüzünden düşen bin parça?
Ben sık sık hüzünlü şarkılar dinlerim.
Üzgün olduklarını söylediler.
O, bize üzücü haber getirdi.
Biraz çok üzücü haberim var.
Erkek çocuklar üzgün görünüyor.
Üzgün gibi görünüyorlardı.
Onun ölümü herkesi üzdü.
Hüzünlü şarkılar söylemeyi sevmez.
Böyle hüzünlü gözlerle bana bakma.
Tom ve Mary üzgün görünüyorlar.
Vedalar her zaman üzücüdür.
Üzgün görünüyordun.
Sen üzgünsün.
Herkes Tom'un gidişini gördüğü için üzgün görünüyordu.
Tom ve Mary'nin her ikisi de üzgün görünüyorlardı.
Üzgün görünüyorsun.
Hem Tom hem de Mary üzgün görünüyor.
Çocukların üzgün minik suratları
Çok üzgün olduğumuz zaman ağlarız.
Tom hüzünlü şarkılar söylemekten hoşlanmaz.
Niçin öyle üzgün görünüyorsun?
Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü.
Hâlâ üzgün müsün?
Bazen kaybettiklerimiz için üzülürüz.
Üzülmeyin.
Seyahat hayatın en acı zevklerinden biridir.
Neden üzgünsün?
Sadece üzgünsün.
Bugün çok üzgün görünüyorsun.
Onlar hayatımın en hüzünlü saatleriydi.
Çok hüzünlü olmanın faydası yok.
Üzgün olmanı gerektiren nedir?
Hiç kimse benim küçük kazama gülmedi ve herkes biraz üzgün görünüyordu.
Lütfen üzülme.
Seni o kadar üzen nedir?
İyi misin? Gerçekten üzgün görünüyorsun.
Neden bugün çok üzgünsün?
Tom öldüğünde üzgün müydün?
Tom Mary'ye üzücü haberi söylemek istemiyordu.
Ne tür şeyler sizi üzüyor?