Examples of using "Spesso" in a sentence and their turkish translations:
Sık sık seyahat eder misiniz?
Sık sık seyahat ederim.
Onu sık görüyor musun?
Bu çok olur.
- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?
Onu sık sık görüyor musun?
Ne sıklıkta içersin?
Bunu sık sık yapıyor musun?
Onu sık sık görüyor musun?
Ne sıklıkla dışarı çıkarsın?
Oraya sık sık gider misin?
Onunla sık sık karşılaşır mısın?
Ne sıklıkla seyahat edersin?
- Ben sık sık kayak yaparım.
- Sık sık kayak yaparım.
O beni sık sık arar.
Sık sık hıçkırırım.
Sık sık birlikte şarkı söyleriz.
Sık sık buraya geliyorum.
Onu sık sık gördün mü?
Ne sıklıkta burada çalışıyorsun?
Onu ne sıklıkta kullanırsın?
Bu sık olmuyor.
Burada sık sık yağmur yağar.
Onun hakkında sık sık düşünürüm.
Ben sık sık depresif hissediyorum.
Sık sık Boston'a gidiyor musun?
Tom'u ne kadar sıklıkla görüyorsun?
Şu ayakkabıları sıkça giyiyor musun?
Genellikle granola yer misiniz?
Sık sık sesli kitaplar dinler misin?
Bunu sık sık yapıyor musun?
Restorana çok sık gider misin?
- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?
Sık sık bu belirtilerin olur mu?
- Sık sık hata yaparım.
- Ben sık sık hatalar yaparım.
Tom sık sık yalvarmaz.
Boston'u ne sıklıkta ziyaret ediyorsun?
Ne sıklıkta onu görürsün?
Ne sıklıkta buraya gelirsin?
Ne sıklıkta onu görürsün?
Ben sık sık oradaydım.
Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.
O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.
O sık sık Shakespeare'den alıntı yapar.
O, dengesiz.
O sık sık düşüncesini değiştirir.
Onlar çoğu zaman bizi eleştirirler.
Ben sık sık araba kullanmam.
Ben sık sık buradayım.
Onlar sık sık bizimle görüşürler.
Biz sık sık kaybolmayız.
Ben sık sık kazanmam.
Ben sık sık yardım isterim.
Tom'u sık sık ziyaret ederiz.
Oraya sık sık gitmem.
Biz sık sık dışarda yemeyiz.
O burada sık sık kahvaltı yapar.
Ben sık sık bunu burada yaparım.
Sık sık okurum.
Sık sık yüzer misin?
- Sana kaç defa söylemek zorundayım?
- Ne sıklıkta sana söylemek zorundayım?
Çoğunlukla başım belada.
Sık sık uçar mısın?
Buraya neden bu kadar sık geliyorsun?
Kız kardeşim sık sık ağlar.
Sık sık kabus görürüm.
Bu çok sık olmaz.
Tom sık sık hatalı.
Öyle şeyler sık sık olur.
Onları sık sık görmem.
Onları oldukça sık görürüm.
Biz sık sık senin şarkı söylediğini duyarız.
Sık sık balık tutmaya giderim.
Tom sık sık buraya geldi.
Tom sık sık bize yardım etti.
Tom sık sık toplantılara gitmez.
Ben sık sık hüzünlü şarkılar dinlerim.
Ben genellikle bira içmem.
Ne sıklıkta golf oynuyorsun?
Sık sık şifrelerinizi değiştirin.
Ne sıklıkta TV izlersin?
Ne sıklıkta Fransızca çalışıyorsun?
Tom'la sık sık karşılaşır mısın?
Çok sık sörf yapmaz mısın?
Sık sık bu restorana gelir misin?
Fikrini çok sık değiştirme.
Tom sık sık senin hakkında konuşuyor.
Kyoto'yu ne sıklıkta ziyaret ettiniz?
Öğle yemeğini sık sık atlar mısın?
- Sinemaya ne sıklıkta gidiyorsun?
- Ne sıklıkta sinemaya gidersin?
Ne sıklıkta bir şeyler kaybedersiniz?
Genellikle arabasında şarkı söyler.
Sık sık kulak enfeksiyonu geçiriyorum.
O, sık sık öğünleri atladı.
- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.