Examples of using "Televisore" in a sentence and their turkish translations:
Bizim sadece bir televizyonumuz var.
TV'yi kapatır mısınız?
Tom'un büyük bir televizyonu var.
Televizyon için yer açmalısın.
Televizyon bozuk.
Bu televizyon ağır.
Televizyon kapalı.
Bu bir televizyondur.
Odamda bir televizyon var.
Ne küçük bir televizyon seti! Gerçekten işe yarıyor mu?
Bu televizyon çok ağır.
Televizyonumu tamir edebilir misin?
Bu eski televizyonu çalıştıramıyorum.
Televizyonum bozuldu.
O bir TV'dir.
Sen televizyona çok yakın oturuyorsun.
Bu odada bir televizyon var.
"Lütfen televizyonunu kapatır mısın?" dedim.
Lütfen TV setini sola doğru taşı.
Televizyonum bozuldu.
Sami'nin televizyonu hala açıktı.
O televizyonda herhangi bir sorun var mı?
Yeni bir TV almak seni mutlu yapmaz.
Televizyonum bozuk.
Televizyon çalışmıyor.
Seçim sonuçları geldiğinde herkes televizyona yapışmıştı.
Televizyonum bozuldu. O yüzden tamire götürmek zorunda kaldım.
Geçen gece, gerçekten, açık televizyonun karşısında uyuyacak kadar çok yorgundum.