Examples of using "Quand'era" in a sentence and their turkish translations:
Tom ne zaman Boston'daydı?
O yurt dışındayken, sık sık Skype kullandı.
O, Japonya'ya çocukken geldi.
Çocukluğundan beri onu tanıyorum.
O küçükken kayakta çok iyiydi.
Tom gençken oldukça yakışıklıydı.
Dün ne zaman meşguldün?
Onun gençken bir müzisyen olduğunu söylüyorlar.
Tom Mary'yi çocukluğundan beri tanıyor.
Japonya'ya on yaşında bir çocukken geldi.
O, Los Angeles'ta iken, en az altı farklı işi vardı.
Tom hâlâ ortaokulda iken karate çalışmaya başladı.
Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.